Öncelikle Venedik'te başımıza gelen acı tatlı bir hatırayla başlamak güzel olur diye düşündüm. Floransa'dayken Venedik'te kalacağımız otele attığımız yanlış e-mail sonucu adamlar saniyesinde rezervasyonumuzu iptal etti. Baktığımız diğer otellerde oldukça pahalı olduğu için Venedik'te otelsiz kaldık. Trenlerden de pek haberdar değildik ve malesef wc önünde yerde oturmak zorunda kaldık. Gerçekten çok sıkıntılı bir yolculuktan sonra sabaha karşı trenden indik. Bütün bu sıkıntılara rağmen, trenden indikten sonra karşılaştığımız olağanüstü manzara karşısında büyülendik. Sonra locker lara bavulları koyduktan sonra gezmeye başladık biyere oturduk ve elimizdeki konserveleri yedikten sonra uyumamız gerektiğini farkettik :) ve bir meydan bulduk kilisenin altındaki mermerlere yattık uyuduk. Çan sesiyle uyandık ve 100 metre ilerdeki park da yeniden uykuya daldık hatta gelip fotoğrafımızı bile çektiler :) Sonra uyanıp Venediğin altını üstüne getirdik tabiki. Akşam yaklaştıkça biz de istasyona yaklaşıyorduk sonradan dedikki alalım marketten yiyeceklerimizi oturalım suyun kenarına karnımızı doyuralım güzel bir manzaraya karşı su kenarında açtık yemeklerimizi doyurduk karnımızı. En büyük sıkıntımız ise istediğimiz trenin sabaha karşı olmasıydı ve bu yüzden istasyonda yerde uyuduk tren gelene kadar. Ama herşeye rağmen Venedik'teydik :) Şimdi gezip görebileceğimiz yerlere bakalım :
1) St. Mark's Square : Venedik'in kalbi olan bu meydan çok büyük ve çok güzeldir. Etrafında restaurant ve cafeler bulunur. Burası özellikle güvercinleriyle bilinir. Şöyle bir örnek vermek gerekirse, kız arkadaşımın kafasına güvercin pisledi :) ama gerçekten olabilme ihtimali yüksekti ona olmasa bana olurdu kesin çünkü çok fazla güvercin var. Ayrıca meydan büyük kanala açılmaktadır. Gerçekten çok güzel ve etkileyici bir yapısı vardır.
2) The Campanile - Tower : Fener olarak inşa edilmiş ilk kuledir. Yüksekliği yaklaşık 99 metredir. 1489' daki yangından ve1511' deki depremden sonra büyük hasar görmüştür. Burası yukarıda tanıtmış olduğum St. Mark's Square'dedir.
3) St. Mark's Basilica : 1094 yılında açılmıştır. Bilinen en iyi Bizans mimarilerindendir. Etkileyici bir yapısı vardır. Zaten Venedik'te herşey dipdibedir. Bir yerden çıkıp diğer yeri görmek mümkün hemen herşey birbirine çok yakındır.
4) San Giorgio Maggiore : Venedik'in ortasında bir adadır. San Marco meydanından bakıldığında çok güzel bir manzara olarak belirir.
5) The Rialto Bridge : Venedik'teki büyük kanal üzerindeki 4 köprüden biridir ve şehrin en ünlüsüdür. Köprüden geçerken eşsiz bir kanal görüntüsüyle karşılaşılır. İşte o zaman ben Venedik'teyim demenin zamanıdır.
*ULAŞIM
Burda ulaşım kanaldaki taksiler ve kanalı gezmek için daha çok turistler için olan gondolumsu şeylerle sağlanıyor. Ancak bunlar biraz pahalı oluyor. Zaten yürüyerek de birçok yere gidiliyor. Ancak her sokak birbirine benzediği için elinizde bir gps olması özellikle Venedik için çok yararlı olacaktır.